Türkiye’ye gelen Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Türkiye’nin nabzını tutmak için başarılı Türk gençleriyle öğle yemeğindeydi. Çok az sayıda gencin katıldığı davete Konya merkezli AYETEK şirketinin kurucu ortağı Abdullah Özel de katıldı.
Hollanda Türkiye arasında diplomatik ve ticari ilişkileri güçlendirmek maksadıyla resmi bir ziyaretle Türkiye’ye giden Başbakan Rutte 6 Kasım 2012 tarihinde başarılı Türk gençleriyle buluştu. Hollanda Ankara Büyükelçiliğinin organize ettiği ve büyükelçinin rezidansında gerçekleşen söyleşiyi Başbakan Rutte bizzat kendi yönetti.
Hollanda’dan Türkiye’ye göç etmiş başarılı genç işadamlarımızdan AYETEK kurucu ortağı Abdullah Özel yemekte hazır bulundu. Davet ‘’Chatham House Rules’’ ilkeleriyle düzenlendiği için Başbakandan alıntı yapmamakla birlikte Türk ekonomisi, Avrupa Birliği süreci ve Türk toplumu üzerine yaklaşık bir buçuk saat süren söyleşide öne çıkanlar şöyleydi:
Ekonomi
Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesinin temelinde yabancı sermayenin olduğunu vurgulayan Abdullah Özel Türkiye’nin eline geçen bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi. Ekonomik büyümeyi sürdürülebilir hale getirmek için inovasyon ve ARGE merkezli teknolojik yatırımlar yaparak dışa bağımlılığımızı mininize etmemizin son derece önemli olduğunu vurgulayan Abdullah Özel Türk yatırımcılarının enerji konusunda bile çok çekimser kaldıklarını ifade etti.
Avrupa Birliği
Türkiye’nin Avrupa Birliğine gireceğinden hiç şüphesi olmadığını söyleyen Başbakan Mark Rutte Türk gençlerinin şüpheli yaklaşımıyla karşılaştı. Müzakerelerin bu kadar uzun ve zorlu geçmesinin temelinde ekonomik kriterlerin değil, kültürel ve dini farklılıkların yattığını söyleyen Abdullah Özel Türkiye’nin AB’ye girmesini isteyip istemediği konusunda kararsız olduğunu bildirdi. Abdullah Özel ayrıca Türkiye’nin AB uyum süreci sayesinde zaten yapması gereken reformların birçoğunu başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini ve bu sayede birçok alanda standartlarını yükselttiğini vurguladı.
Türk Toplumu
Bazı katılımcıların Türkiye’de son 10 yılda farklı gruplar arasında polarizasyonun, toplumun Müslümanlaşmasının ve bunlara bağlı olarak mahalle baskısının arttığını dile getirmesi üzerine Abdullah Özel kesinlikle buna katılmadığını vurguladı. Toplumun ‘’Müslümanlaşmasından’’ değil ‘’kapitalistleşmesinden’’ söz edilebileceğini söyleyen Abdullah Özel güç merkezlerine yakın olabilmek adına kolaylıkla kılık değiştirildiğini vurguladı. Bunun temelinde İslam’ın değil sığ bir oportünizmin yattığını sözlerine ekledi. Türk-Kürt, Sünni-Alevi, Laik-Muhafazakâr ve benzeri karşıtlıkların son 10 yılda azaldığını düşünen Abdullah Özel toplumsal barış adına umutlu olduğunu da sözlerine ekledi.
